Bu kez değişik bir yazıyla karşınızdayız. Daha doğrusu bir röportajla! Maaşla çalışarak 35 yaşında milyoner olmayı başarmış birisinin gerçek hikâyesini paylaşacağız. Milyoner olup finansal özgürlüğe kavuşmak Türkiye’de de gittikçe popülerleşen bir kavram. “Bay KaptanKazanç” tecrübelerini çok samimi bir şekilde anlattı. Genç yaşta nasıl milyoner oldu? Çalışarak zengin olunur mu? Finansal özgürlük, erken emeklilik yatırımı için neler tavsiye ediyor?
Yazı İçeriği
35 yaşında nasıl milyoner oldum?
ParaIsleri.com: Merhaba. Müthiş bir başarı elde etmişsiniz. Sadece çalışarak, aileden ya da bir başka yerden toplu bir para almadan oldukça genç yaşta milyoner olmayı başarmışsınız.
Üstelik de bir girişimci, iş insanı da değilsiniz. Çoğumuz gibi maaşlı çalışan birisiniz. Nasıl milyoner olunur, finansal bağımsızlık ve erken emeklilik konularında sizin tecrübenizi dinlemeyi merakla bekliyoruz. Ama hepsinden önce sormak istediğimiz bir şey var. Bu “KaptanKazanç” da neyin nesi? 🙂
Bay KaptanKazanç: Röportaj için size söz verdikten sonra bir mahlas yani takma isim düşünmeye başladım. Niye takma isim? Çünkü olabildiğince şeffaf, samimi ve gerçek şekilde milyoner olma yolculuğumu anlatmak istedim. Milyonerlik hikâyemi şeffaf anlatabilmek için de adım konusunda şeffaf olmamak çok mantıklı geldi! 🙂 KaptanKazanç ise kızımla oynarken yarattığımız bir karakterin ismi.
Maaşlı çalışan, normal biri…
ParaIsleri.com: Peki kimdir Bay KaptanKazanç, ne yapar?
Bay KaptanKazanç: 45 yaşındayım. Gayet sıradan, normal biriyim. İstanbul’da yaşıyorum. Üniversitede mühendislik okudum. Ama mesleğimi hiç yapmadım. Aslında iyi bir mühendislik öğrencisiydim. Fakat son sınıfta anladım ki ben mühendislik yaparak 20-30 sene çalışamam. Bunu fark edince, mezun olur olmaz MBA yaptım. Böylece mühendislik dışında bir alanda iş bulmayı hedefledim. Sonrasında hep işletme alanında beyaz yakalı olarak çalıştım.
Tamamen kendi birikimim ve yatırımlarım ile 40 yaşına gelmeden de milyoner oldum. Tam olarak 35 yaşında ilk milyonumu kazandım…
Milyoner olmak için nasıl para biriktirdi?
ParaIsleri.com: Harika bir başarı, tekrar tebrikler. Yatırım konusunda neler tavsiye edeceğinizi merakla bekliyorum!
Bay KaptanKazanç: Aslında yatırımdan ziyade birikim konusunda tavsiye verebilirim galiba. Çünkü pek iyi bir yatırımcı olduğumu sanmıyorum. Yatırım tavsiyelerini bu işin profesyonellerinden almak lazım.
Size ben sadece kendi hikâyemden bahsedebilirim. Onu da en başından anlatayım. 20 yaşında üniversiteden mezun oldum, MBA yaptım ve 22 yaşında çakı gibi çalışma hayatına atıldım.
İlk tavsiyem, MBA ya da bir başka master yapmak için aceleci olmayın. Biraz iş tecrübesi edinip sonra yüksek lisans yapmak size daha çok fayda getirir. Niye? Çünkü bir süre iş hayatını gördükten sonra masterda neye yoğunlaşmak istediğinize daha iyi karar verebilirsiniz.
Ben aslında şanslıydım. İyi finans hocalarının olduğu bir yerde MBA yapma fırsatım oldu. Zaten finans, ekonomi konularına merakım hep vardı ama gazetede okuduklarım, TV’den izlediklerimle çok sınırlı bilgim vardı. MBA’deki finans, iktisat derslerini ilgiyle takip ettim. Bu ilgi, finansal farkındalığımın oluşması için başlangıç oldu.
Ama maalesef üniversitelerdeki dersler genellikle akademik ve teorikti. Okulda finansa alanında öğrendiklerimi gerçek hayata uygulayabilmem maalesef çok zamanımı aldı.
Neyse, uzatmayayım MBA bittikten sonra biraz benim azmim biraz da şansımın yaver gitmesiyle iyi bir kurumsal şirkette uzman yardımcısı olarak çalışmaya başladım.
Aklıma nereden esti bilmiyorum ama kazandığım ve harcadığım parayı her ay düzenli not almaya başladım. Bir Excel dosyası yaptım kendime. Hiç aksatmadan her ay kaydetmeye başladım. Bakkala 10 lira, berbere 20 lira diye günlük harcamaları kaydetmek değil ama. Ana kalemleri not aldım. Maaşım atıyorum bin lira. 200 lira kredi kartım gelmiş, 300 lira kira, elden nakit 150 lira harcadım gibi. O ay ne kazanmışım, nereye ne harcamışım. Benim milyoner olmamdaki en büyük etken esasında bu Excel dosyasıdır.
Milyoner yapan Excel!
ParaIsleri.com: Biraz abartmadınız mı? 😃
Bay KaptanKazanç: Kulağa öyle geliyor, farkındayım.😄 Ama inanın hiç abartmıyorum. Bugün hâlâ o Excel dosyasını kullanırım. Neredeyse 23-24 yıldır o Excel’e gelir ve giderlerimi yazmadığım tek bir ayım olmadı.
Bu bana ne kazandırdı? Öncelikle finansal disiplin. İkincisi ise ne yaptığımı ve ne yapamadığımı görmemi sağladı.
Her ay olmasa da altı ayda bir oturup o dosyadaki büyük resme bakarım. Ne kadar tasarruf yapmışım. Yatırımlarım ne olmuş diye.
Benim için en önemli göstergelerden biri tasarruf oranımdır. Yani o ay kaç para kazanmışım, ne kadarını yatırıma yönlendirmişim. Kendi kendime uydurduğum bir 50% kuralım var. Kaç para kazanırsam kazanayım bunun yarısından çoğunu yatırıma yönlendirmek için kendimi zorlarım.
ParaIsleri.com: Tasarruf harika bir şey. Biz de sürekli tavsiye ediyoruz. Ama yüzde 50 çok iddialı bir hedef değil mi?
Bay KaptanKazanç: Yüzde 50 için bilimsel bir açıklamam yok. Ben böyle şartlandırdım kendimi. Siz %30, bir başkası %70 diyebilir.
Ama finansal özgürlük nasıl kazanılır derseniz bence en önemli noktası hatta kalbi tasarruf, birikim derim. Ne kadar çok tasarruf ederseniz ve bunu ne kadar istikrarlı şekilde yaparsanız, o denli finansal özgürlüğe yaklaşıyorsunuz bence. Hem fiziken hem de ruhen aslında.
“FIRE” ne demek?
ParaIsleri.com: Siz bu kadar güzel anlatırken bölmek istemiyorum aslında. Ama hazır finansal özgürlük demişken “fire” kavramı ve finansal bağımsızlık son zamanlarda daha çok konuşulur hale geldi. Sizin milyoner olma başarınızda bu kavramların rolü, faydası oldu mu?
Bay KaptanKazanç: Açıkçası ben düzenli, planlı ve gayet sistematik şekilde para biriktirmeye biraz tesadüf biraz içgüdüyle çok erken zamanda başladım. Ama MBA sonrası finans alanında kitaplar, yazılar okumaya devam ettim. Bunların bir kısmı da beni “fire” kavramına götürdü.
FIRE, “Financial Independence, Retire Early” yani “Finansal Bağımsızlık, Erken Emeklilik” sözcüklerinin baş harflerinden oluşuyor. Fire da İngilizce’de ateş, işten atmak gibi anlamlara geldiği için kısaltması da kelime oyunu olan ilgi çekici bir kısaltma oluyor.
Fire hareketi, insanların uzun yıllar özellikle beyaz yakalı işlerde çalışmaktan nefret etmesiyle, klasik “kariyer yolculuğuna” tepki olarak 1990’larda konuşulmaya başlıyor.
1992’de Vicki Robin ve Joe Dominguez “Your Money or Your Life” diye bir kitap yazıyor. 2000’lerde çok sayıda kitap, 2010’lardan sonrada çok çok sayıda finansal bağımsızlık podcast’i, blog’u ile fire hareketi büyüyerek devam ediyor.
Bu alanda okuduklarım, benim milyoner olma sürecimi kesinlikle hızlandırmıştır. Adını bilmeden zaten o yola baş koymuştum ama bu konuda yazılıp çizilenleri okuyarak bazı hataları yapmama, bilmeden iyi yaptıklarımı da daha düzenli ve bilinçli yapma fırsatım oldu.
Finansal özgürlük nedir?
ParaIsleri.com: Finansal özgürlük nedir?
Bay KaptanKazanç: Kitaplardan falan değil de bunu kendi sözcüklerimle ve kendi anladığım gibi anlatayım:
Finansal özgürlük nedir; kimseye muhtaç olmadan, canımın istediği işte, istediğim kadar çalışacak finansal bağımsızlığa kavuşmaktır.
ParaIsleri.com: Peki finansal özgürlük nasıl kazanılır? Ya da şöyle soralım ne kadar zengin olursanız finansal bağımsızlığınız olur? Finansal özgürlük hesaplama için ne dersiniz?
Bay KaptanKazanç: Bence zenginlik değil finansal özgürlük demek lazım. Finansal özgürlük kazanmak zengin olmak değil.
Ya da şöyle diyelim daha doğru olsun. Bu işin kitabi tek bir tanımı yok bence. Sizin nasıl bir hayat sürmek istediğiniz göre değişir. Ben mütevazi ve sade bir hayatla mutlu oluyorum. 30 sene çalışmasam dahi bu hayatı sürdürebilecek parayı biriktirdiğim an ben finansal özgürlüğümü kazanmış yani FIRE’a ulaşmış oluyorum. Ama siz çok daha lüks bir hayat hedeflersiniz, benim için finansal özgürlük demek olan para sizin için yolun yarısı bile olmaz.
Eğer yine fire konusundaki kitaplara, yazarlara referans vererek yanıtlayacak olursam, meşhur bir Trinity araştırması var. Trinity Üniversitesi’nden 3 finans hocası 1998 yılında bir araştırma yapıp, yayınlıyor. Bu Trinity çalışması kabaca şunu diyor, ey kardeşim sen 30 yıl boyunca çalışmadan sadece biriktirdiğin paraya dayanarak yaşamak istersen her yıl portföyünden 4% çekerek bunu yapabilirsin.
Yüzde 4 kuralı!
Aslında işte erken emeklilik denilen hadise bu. Bir süre sıkı çalış, iyi para biriktir, güzel yatırım yap. Bir emeklilik fonu kurmuş ol kendine. Sonraki 30 sene, sen çalışma, paran çalışsın sana baksın. Bu yüzden bu yaklaşıma 4% kuralı da diyorlar. Tabii bu kurala pek çok eleştiri de getirildi. Konuyu çok saptırmayayım ama internette bulacağınız finansal özgürlüğünüze ne kadar sürede ulaşırsınız hesaplarının çoğunun dayanak noktası bu Trinity hesabıdır.
Ama bence kaç yılda finansal özgürlüğe ulaşırım diye bakıp durmak yerine hemen bugün para biriktirmeye başlayın. Gelir, giderinizi bir kenara not edin ve tasarruf hedefi belirleyin. Yarın değil, hemen bugün başlayın.
Tasarruf ve yatırım yapmadan geçirdiğiniz her gün kayıptır.
Vizyon, disiplin ve kararlılık finansal bağımsızlık projesinin bence temel taşları. Bu röportajı okuyan kişinin erken emekli olmak, finansal bağımsızlık konusunda vizyonu olduğu kesin. Buna ulaşmak istiyor ki bu röportajı okuyor.
Sonrasında ise disiplin ve kararlık lazım. Ne için? Tasarruf ve yatırım yapmak için.
“Ceketimi alır, giderim” motivasyonu
ParaIsleri.com: Bizde tasarruf ve yatırım genellikle karıştırılan iki kavram. Siz biraz önce özellikle ayırarak söylediniz galiba?
Bay KaptanKazanç: Kesinlikle. Tasarruf, erken finansal ozgurluk için olmazsa olmaz. Anneden babadan şurada buradan topluca bir para geldiyse bu ayrı tabii.
Benim öyle çalışmadan gelen bir param hiç olmadı. Milyonerliğe tamamen kendi emeğimle, kendi çalışma ve çabamla ulaştım.
Yukarıdaki hayat hikayeme dönüp daha somut şekilde anlatayım. MBA bitti uzman yardımcısı olarak başladım iş hayatına. Çalışmayı çok severim, kendimi övmek için değil gerçekten çok çalışkan bir adamım. Ama iş hayatına bir başladım ki ne göreyim? Olay çalışmak değilmiş. Ayak oyunları, onun adamı ol, bunu öv, çalışırmış gibi görün ama kafan entrikalarda olsun…
Belki özümde mühendis olduğum için, kendi kendime dedim ki ben bu oyunları yapamam. Yapmaya çalışsam da yapamam, beceremem. Benim çalışma hayatım tahminimden kısa sürebilir diye düşündüm. Ne olur ne olmaz, ben para biriktireyim de kenarda 3 kuruş birikmişim olsun dedim.
Saçma sapan birinin ağız kokusunu çekip, anamdan babamdan duymadığım lafları sindirmek zorunda kalmayayım. Kafamın tası attığında haydi bana eyvallah deyip ceketimi alıp çekebilecek lüksüm olsun. İşte benim finansal özgürlük nedir tanımım aslında bu. Anglo-Sakson kültürde bunun adını artistik şekilde FIRE koymuşlar belki ama benim için finansal özgürlük “namerde muhtaç olmamak” demek.
İş bulmadan istifa etmek zor karar
Bugüne kadar 7, 8 farklı şirkette çalıştım. Psikolojik açıdan çok zor dönemler geçirdim. Ama kendimi hep şöyle motive ettim. Bu ayki maaşımın en az yarısını biriktirebilirsem çalıştığım bir ay için çalışmadan geçirebileceğim bir ayı satın almış olurum!
Ben içgüdüsel olarak tasarrufa böyle başladım. İlk 4 ya da 5 senem de kadar da kendi çapımda tasarruf ederek geçti. Uzmanlığımı aldım falan tam o sıralar Fire’la ilgili kitaplara denk geldim. O okuduklarım içgüdüsel olarak yaptıklarımı daha bilinçli ve sürdürülebilir şekilde yapmamı sağladı.
FIRE’ın çok temel bir düşüncesi var. Gelir ve giderinizi sabit varsayın; yatırım geliri, enflasyonu da göz ardı edin bir saniyeliğine. Böyle çok sade şekilde bakarsanız, kazandığınızın 10%’unu biriktirirseniz 9 yıl çalışarak 1 yıllık yaşam maliyetinizi kazanırsınız.
Tasarruf oranı 25% olursa sadece 3 yıl çalışarak 1 yıllık yaşam maliyetinizin parası çıkar. Oran 50% olunca her bir yıl çalışma karşılığında bir yıllık hayatınızı kazanırsınız.
İşte benim içgüdüsel 50% tasarruf hedefimin arkasını dolduran fikir belki de bu. Bir ay çalıştıysam, arkadaş sadece o ay hayatımı idame ettirmiş olmayayım. Bir aylık yaşam parasını da bir kenara atayım. Gün gelir işler kötü gider, o meşhur ceketi alır giderim.
ParaIsleri.com: Peki o ceket gitti mi hiç?
Bay KaptanKazanç: Hem evet, hem hayır. Çok iyi konumda olduğum işlerden istifa ettim. Ruhen beni rahatsız, mutsuz ettikleri için.
Ama çok şükür ki bir başka iş bulana kadar sabredebildim her seferinde. İş bulmadan çekip gitmek zor karar. Allaha çok şükür o raddeye gelecek kadar hiç bunalmadım.
İş güç ayarlamadan çekip gidenleri de anlamak lazım. İnsanın tahammül sınırları var. Bir yerden sonra tahammül edemeyebiliyor.
Röportajın devamı gelecek…
Bizim yaparken çok keyif aldığımız bu röportaj, tahminimizden uzun sürdü. Çok uzun tek bir yazı yerine bölümler halinde yayımlıyor olacağız.
Maaşla çalışarak 35 yaşında nasıl milyoner oldum? 2. Bölüm
Maaşla çalışarak 35 yaşında nasıl milyoner oldum? 3. Bölüm
Bu röportajda yer alan yorum ve tavsiyeler yatırım tavsiyesi değildir. Röportajı gerçekleştirdiğimiz kişinin tecrübelerini yansıtmaktadır. Lütfen Yasal Uyarılar kısmına göz atın.